iRacing'de En Popüler 10 Pist - 2. Bölüm

iRacing'in en popüler pistlerinde yolculuğumuz devam ediyor. İlk beşi (resmi sezonlar ve özel etkinlikler sırasında ortalama katılım sayısına göre seçilen) ele aldıktan sonra, şimdi sim yarışçılarının ilgisini sürekli çeken ve topluluk tarafından büyük beğeni toplayan beş efsanevi pisti daha keşfetmeye devam ediyoruz.

"Çukurları saygıyla karşılayın" - bu ikonik söz, Florida'da bulunan bu pistin ruhunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Sebring, dayanıklılık ve teknik becerinin gerçek bir sınavıdır. Beton ve asfaltın benzersiz karışımıyla, tur boyunca yol tutuş seviyesi sürekli değişir ve sürücüler uyum sağlamak zorunda kalır. Özellikle Sunset Bend (son viraj) boyunca bulunan meşhur çukurlar, tekerlekleri yerden kaldırabilir ve en iyi ayarları bile bozabilir. Aracın düzgün bir şekilde akmasını sağlamak, özellikle uzun bir yarış boyunca zorlu bir görevdir. Sebring, Hypercars, LMP2'ler ve GT3 makinelerinin yer aldığı prestijli 12 Hours of Sebring yarışına ev sahipliği yapmaktadır.

Dünyada halen var olan en eski ikinci motor sporları pisti olan Monza (sadece Indianapolis daha eskidir), tamamen hızla ilgilidir. Uzun düzlükler ve az sayıda ama çok teknik virajlarla, yakıt tasarrufu ve yarış becerisinin çok önemli olduğu bir slipstream savaş alanıdır. Buradaki yarışlar genellikle son turda sonuçlanır. Ancak ilk şikan, tehlikeli olmasıyla ünlüdür: birçok yarışta, yarışın ilk saniyelerinde yarısı ortadan kalkmıştır. Yine de, temiz olduğunda Monza, servisteki en heyecan verici ve stratejik yarışlardan bazılarını sunar.

Bu efsanevi 8 şeklindeki Japon pisti, hem GT hem de Formula sürücüleri arasında en sevilen pistlerden biridir. Hızlı, akıcı ve yükseklik değişiklikleriyle doludur. Suzuka, "Esses" gibi tam konsantrasyon gerektiren bölümleriyle hassasiyet ve ritmi ödüllendirir. Spoon Curve, tehlikeli tuzaklar barındırır: girişi doğru yapın, bordürlere basmayın ve hızınızı korurken aracın geri tepmesini kontrol edin. Söylemesi kolay, yapması zor. Suzuka, özellikle delta yeşil renkte yandığını gördüğünüzde, ustalaşması en tatmin edici pistlerden biridir.

ABD'ye geri dönersek, Road Atlanta kısa ama yoğun bir tur sunuyor. 10 saatlik Petit Le Mans dayanıklılık yarışı (Hypercars, LMP2'ler ve GT3'ler ile) ev sahipliği yapan bu pist, dalgalı arazisi ve hızlı, akıcı düzeniyle tanınıyor. Esses keskin bir hassasiyet gerektiriyor ve en ufak bir hata bile sürücülerin pistten çıkmasına neden olabilir. Yüksek bordürler de bu pistin bir başka özelliğidir; bunları doğru şekilde geçmek, temiz ve hızlı bir tur ile kaotik bir tur arasındaki farkı belirleyebilir. Road Atlanta gibi kontrol ve tutarlılığınızı sınayan çok az pist vardır.

Bu listeyi Wisconsin, Elkhart Lake'deki Road America ile kapatalım. Birçok otomobil sınıfında sevilen eski tarz bir klasik. Hızlı virajlar, dar bölümler ve bolca sollama fırsatı ile tam bir meydan okuma. Simülasyon yarışçıları, pist genişliği sınırlı olduğundan ve çizgiden sadece birkaç santim ötede çim beklediğinden, sollama yaparken dikkatli olmalıdır. Burada kazanmak her zaman özel bir şeydir.